Devrek Mutlu Sonlu Masöz

Birtakım grafikleri göstermek için masanın üzerine eğildiğimde olan oldu. “İlk aşfakat için zaman çizelgeleri birazcık…” Cümlenin ortasında durdum, nefesim kesildi. Eliyle belimden aşağıya yavaşça bastırdı, sonra elini daha da aşağı kaydırarak popomun kıvrımları üzerine yerleştirdi. Onun için çalışmış olduğum dokuz ay boyunca kasıtlı olarak bana hiç Devrek Mutlu Sonlu Masöz dokunmamıştı. Bu mutlaka kasıtlı bir dokunuştu. Elinin sıcaklığı eteğimin üzerinden tenime işledi. Bedenimdeki tüm kaslar gerildi ve içimin eridiğini hissettim. Ne halt etmeye yapıyordu bunu şimdi?

Elini üzerimden itmem için, bir daha bana asla dokunmamasını söylemem için beynim bana bağırıyordu fakat bedenim farklı düşünüyordu. Meme uçlarım sertleşti ve karşılık olarak dişlerimi sıktım. Hain meme uçları. Kalbim göğsümün içinde küt küt atarken minimumından yarım dakika geçmişti ve elini bacaklarıma doğru gdolayıp beni okşarken ikimiz de hiçbir şey söylemedik. Konuşma salonunun durgun havasında yalnızca nefeslerimiz ve altımızdaki şehrin sessiz gürültüsü vardı. “Arkanı dön hanımefendi Mills.” Sakin konuşması sessizliği bozdu ve gözlerim önüme dönük vaziyette sırtımı doğrulttum.

Devrek Mutlu Sonlu Masöz

Ben yavaşça dönerken elini tenimde gezdirerek kalçama doğru kaydırdı. Elinin, belimin üzerindeki parmak uçlarından, kalça kemiğimin ön kısmındaki yumuşak bölgeye başparmağıyla bastırışına kadar yayılış biçimini hissedebiliyordum. Gözleriyle buluşmak için aşağıya baktığımda onun da bana dikkatle bakmış olduğunı gördüm. Göğsünün yükselip alçalmış olduğunı, her nefesinin bir öncekinden daha derin bulunduğunu görebiliyordum. Gözlerini gözlerimden ayırmadan başparmağı hareket etmeye başlayıp ileri geri yavaşça kayarken sivri çenesinde bir kas seğirdi.

Onu durdurmamı bekliyordu; onu itip uzaklaştırmak için yahut yalnızca arkamı dönüp gitmek için pek çok fırsatım olmuştu. Fakat içimde, tepki vermeden önce anlaşılmayı bekleyen çok fazla duygu vardı. Daha önce hiç bu şekilde hissetmemiştim ve bunu ona karşı hissetmeyi de hiç beklemiyordum. Onu tokatlamak ve sonra da gömleğinden tutarak çekip boynunu yalamak istedim. “Ne düşünüyorsun?” diye fısıldadı, gözleri bir şekilde hem alaycı hem de endişeliydi. “Hâlâ buna bir anlam vermeye çalışıyorum.” Gözleri yine benimkilere kilitlenmiş halde, elini daha da aşağılara kaydırmaya başladı. Parmakları bacaklarımdan aşağıya, eteğimin kıvrımına doğru gezindi. Parmak uçlarıyla jartiyer lastiğimi ve dizüstü çorabımın dantelli kenarını bulmak için eteğimi kaldırdı.